Deprem Sonrası Korkular Baş Dönmesini Tetikleyebilir
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi KBB Bölüm Başkanı Prof.
Deprem gibi doğal afetler nedeniyle birçok insanda farklı sağlık sorunlarının ortaya çıktığı bilinmektedir. Sağlık sorunları denilince akla ilk gelen; fiziksel travmalar, yaralanmalar ve bulaşıcı hastalıklar akla gelmektedir. Ancak erken, orta ve uzun vadede farklı somatik ve psikosomatik problemlerin ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu problemler arasında vücut ve baş ağrıları, uykusuzluk, travma sonrası gerilim sendromu, anksiyete bozuklukları ve stabilite problemleri en bilinenleridir.
Vertigo ve baş dönmesi, sarsıntı sonrası denge sorunlarının ortasındadır. Baş dönmesi daha yaygın bir sorundur, sarsıntı sonrası vertigo ise daha az yaygındır. Şiddetli depremleri takip eden birkaç ay içinde stabilite sorunları nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvuru sayısında artış gözlenmektedir. Bu artışın nedeni beyin sarsıntısı sonrası baş dönmesi sendromu (DSDS) olarak tanımlanan sorundur.
DSDS, daha önce herhangi bir stabilite sorunu yaşamamış kişilerde ortaya çıkar. Kişi çoğu zaman hatasız bir şekilde bedeni yana doğru eğiliyormuş gibi bir yanılsama algılar. Bu duygu genellikle bir dakikadan az sürer ve tekrarlayıcıdır.
DSDS sadece psikosomatik nedenlere bağlı değildir. Depremzedelerde gelişen otonom sınır sistemi bozukluğu bu süreçte rol oynamakta ve taşıt tutması benzeri bir durumu tetiklemektedir.
Psikosomatik sistemde depremzedede ortaya çıkan kaygı bozukluğu, iç kulakla ilişkili vestibüler fonksiyonları etkileyerek yanal doğru kayması yanılsamasına neden olur. Otonomik sınır sistemi ile ilgili mekanizmadaki dengesizliğin nedeni, hareket algısının organlar tarafından stabilite ile ilgili yanlış yorumlanması ve uyum uyumsuzluğudur.
Depremzedeler duruşlarını korumakta yani hareketsiz durmakta zorlanırlar. Ürkme duyguları olabilir. Fobik postural vertigo veya kalıcı postural algısal baş dönmesi (PPPD) tarzı stabilite sorunları. Özetle, kişi ayakta dururken, hareket ederken veya hareket eden nesneleri takip ederken baş dönmesi meydana gelir. Bazı depremzedelerde toplum içinde kulak kristallerinin kayması olarak bilinen pozisyonel vertigo atakları olabilir.
Depremzede daha önce Meniere ve migren gibi vertigolu bir hastalık geçirmişse bu hastalığın şiddeti artabilir. Aslında, bu bireylerin %5’i depresyon geliştirebilir.
DSDS’nin şiddeti, depremin şiddeti ve süresi ile orantılıdır. Beyin sarsıntısının ana sarsıntısı her iki kişiden birinde DSDS’ye neden olur. Bu oran ikinci sarsıntıda %25, artçı sarsıntılarda ise %10-15 artmaktadır. Kadınlar, otuzlu ve kırklı yaş grupları, üst katlarda beyin sarsıntısına maruz kalanlar daha fazla etkilenir.
DSDS için özel bir tedavi şekli yoktur. Genellikle aylar veya yıllar içinde azalarak kendi kendine düzelir. Gerekirse, bireysel tedavi seçenekleri sunulur. Sosyal pekiştirme, iyileşme sürecini kısaltan değerli bir faktördür.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı